Bitlisli Emir Şeref Xan Fars ülkesinde zindandadır. Onu kurtarmak için Bitlisli Rojki Aşiretinden özel bir süvari birliği yola çıkar. Bitlis demek, Kürd Rojkiler demekti. Asalet, Kahramanlık ve Cesaret demekti.

Baran Zeydanlıoğlu

Başkenti Bitlis olan kendi Kürd Beyliği toprakları ve civarında yaşarlardı. Ne Osmanlılara ne de Farslara boyun eğmişlerdi. Bu iki imparatorluk arasında bağımsız bir şekilde, binlerce sene olduğu gibi özgür yaşamak için hep savaşmışlardı.

Kah batıdan gelen Rum işgaline, kah kuzeyden gelen Gürcü, Tatar ve Moğol saldırılarına karşı, kah doğu ve güneyden gelen Fars ve Arap işgallerine ve saldırılarına karşı koymuşlardı. Sadece karşılıklı imtiyaz ve anlaşma çerçevelerinde, birlikte hareket etmede mutabık kalınınca topraklarının kullanımı ve diğer tarafa askeri desteğe göz yummuşlardı. 1507 senesinde de aynen böyle bir anlaşma üzerine başkentleri Bitlis’in, Şah İsmail’in Fars ülkesi idaresine katılmasına tamam demişlerdi. Anlaşmadan belirli bir zaman sonra, Şah İsmail’i ziyarette bulunmak üzere Bitlis’ten yola çıkan Kürd beyleri, kendilerinin Şah İsmail’in huzuruna çıkar çıkmaz tutuklanarak zindana atılacaklarını bilmiyorlardı.

Çünkü Şah, liderleri olmayan Kürdlerin paniğe kapılacakları, savrulacakları ve bu şekilde Şah’a tamamen biat ederek kendisinin Rojkilerin tüm topraklarında yegane hükümdar olacağını planlıyor ve bekliyordu. Ancak hevesi kursağında kalacaktı. Fars ülkesinin, 1511 senesinde Özbeklerin ani saldırı ve baskınlarına maruz kalması üzerine paniğe kapılan Şah İsmail, Kürdlerden destek alabilmek ümidiyle zindanda tuttuğu Kürd Beylerinden ikisi hariç hepsini serbest bırakır.

Bu iki Kürd beyinden birisi de Şerefxane Bedlisi’nin dedesi Emir Şeref Xan’dır. Şah’ın bu ihaneti üzerine Bitlis’e geri dönen Kürd Beyleri, Bitlis’teki Rojkiler ile istişarede bulunarak ne yapılabileceği üzerine karar beklerler. Özel bir süvari ve kılavuz ekibi hazırlayan Bitlisli Rojkiler, zindandaki liderleri Emir Şeref Xan’ı kurtarmak için yola düşerler. Haftalar süren zor bir yolculuktan sonra, bir gece vakti zindanın bulunduğu mıntıkaya varırlar. Bitlis Kalesi’ni savunmak ve kurtarmak ruhu ile, Şah İsmail’in özel muhafızlarının da aralarında bulunduğu askerleri öldürdükten sonra, Emir Şeref Xan’ı kurtarırlar. Büyük bir sevinç, gurur ve saygı ile, Emir Şeref Xan’a yanlarında getirdikleri o çok sevdiği atını da verdikten sonra, hep birlikte Bitlis’e doğru atlarını sürerler.

Baran Zeydanlıoğlu

15 Haziran 2018