Kürt ve Ermeni ilişkileri tarihinde dikkat çeken önemli olaylardan birisi de 1889 yılında Ermeni kızı Gülizar’ın Kürt aşiret lideri Hacı Musa Bey (1855-1928) tarafından zorla kaçırılması olayıdr.

Kürt Şarkılarında Ermeni Dostluğu / Gülizar’ın Feryadı:

“Musa Bey Vurma Artık!”

Rohat Alakom

Kürt ve Ermeni ilişkileri tarihinde dikkat çeken önemli olaylardan birisi de 1889 yılında Ermeni kızı Gülizar’ın Kürt aşiret lideri Hacı Musa Bey (1855-1928) tarafından zorla kaçırılması olayıdr. Musa Bey’in köyü Muş yöresinde bulunan Khıvner idi, yazları Khıvedik’e çıkarlardı. Muş’un Khars köyünden olan Gülizar daha sonradan Musa Bey’ìn kardeşi Cezo’ya verilir. Ama Gülizar’in yakınları ve amcaları Musa Bey’i şikayet eder. Olay öyle büyür ki dünyanın tüm gazeteleri Musa Bey ve Gülizar’dan bahsetmeye başlar. Yabancı devlet temsilcileri böylece olaydan haberdar olur. Musa Bey’in yargılanması büyük bir yankı uyandır. Olay Ermenilere karşı bir zorbalık ve insan hakları ihlali olarak kabul edilir. Birinci Dünya Savaşı sırasında Muş ve Bitlis bölgesinde savaşa katılan Musa Bey, Şeyh Sait İsyanı’nda suçlu bulunup Aydın’a sürülür. Bir süre sonra Kör Hüseyin Paşa ile birlikte buradan Suriye’ye kaçıp Hoybûn örgütüne katılır. Burada vefat eder ve toprağa kömülür. Musa Bey Olayı Türkiye’de birkaç araştırma ve incelemenin konusu olmuştur.

Muş’un Khars köyünden olan Gülizar erken yaşta annesini yitirir, babasının ikinci eşi Nartun ona annelik eder. Musa Bey Olayı’ndan sonra 1892 yılında Keğam Der Garabedyan adında bir Ermeni aydını ile evlenir. Çift uzun yıllar Muş, Diyarbakır ve İstanbul gibi değişik mekanlarda yaşamlarını sürdürür. 1934-1935 yılları arasında Fransa’da bulunan kızını ziyaret eden Gülizar, yazdığı anılarını bu sırada kızına teslim etmiştir. Muş Milletvekili Keğam Der Garabedyan 1918 yılında, Gülizar da 1947 yılında vefat eder. Keğam Der Garabedyan ve Gülizar’ın mezarları günümüzde Şişli Ermeni Mezarlığı’na bulunuyor. Gülizar’ın anılarını yayıma hazırlayıp basan kızı Arménouhie Kévonian uzun yıllar yaklaşık olarak 70 yıl Fransa’da yaşamış, 2002 yılında vefat etmiştir. Gülizar’ın anıları önce Ermenice (1946) sonra Fransızca (1993, 2005) ve en sonunda Türkçe (2015) olarak yayımlanır. Gülizar’ın tarihçi olan torunu Anahide Ter Minassian büyük annesinin Faransızca yayımlanan anılarına Birbirine Karışan Hatıralar adlı bir bölüm ekleyerek kitaba bir renk katmıştır. Ermeniler konusunda çalışmaları olan Anahide Ter Minassian da 11 Şubat 2019 tarihinde vefat etmiştir.

1889 yılında Londra’da yayımlanan bir kartpostal …

(Gülizar 15 yaşında- Musa Bey tarafından kaçırılan Ermeni kızı)...

Gülizar (Kürtçede Gulê, Gulo) olayı üzerine şimdiye kadar birçok Kürtçe şarkı söylenmiştir. Dikkatleri çeken en önemli nokta da dengbêjler (ses sanatçıları, destan anlatıcıları) hep Gülizar’ın tarafında yer almış ve Kürt Musa Bey’e karşı bir tavır sergilemişlerdir. Bunlardan bir tanesi M. Emin  Bozarslan tarafından, bir tanesi Naci Kutlay, diğeri Mehmet Gültekin ve birisi de Evdilhadî Mihemed tarafından derlenmiştir. Bu şarkılardan bazıları birbirine oldukça yakındır. İlk üç parçada şarkının sözleri Gülizar’ın ağzından aktarılır. Diğer bir varyantta Musa Bey de söz alır. Bu şarkılarda Gülizar gönülsüz olarak kaçırılmasına karşı çıkar ve aynı şekilde Musa Bey’in zorbalığı karşısına dikilir. Bu şarkılardan M. Emin Bozarslan’in derledigi parça Fransızca çevirisiyle birlikte Gülizar’ın yaşamı üzerine yazılan bir kitapta yer alıyor.

Gulê ve Hacı Musa Bey

Gulê diyor Hacı Musa Bey kurban

Ben günahım, ben günahım

Ben Ermeni kızıyım (axçik) Ermeniyim

Ben fakirim yararsızım

Hacı Musa Beyime layık değilim

Gulê diyor Hacı Musa Bey kurban

Başımı kesersen usturayla

Etimi kopartsan kerpetenle

Asla İslam dinine geçmem

Gulê diyor Hacı Musa Bey kurban

Ben Gulêyim deli Gulê

Kalkıp eteğimi belime dolayıp

Yanası İstanbul’un yolunu tutup gideceğim

Sultan Reşid’in tahtını tutup sallayacağım

Yedi düveli kendim ve Musa Bey hakkında haberdar edeceğim.

Naci Kutlay’in derledigi şarkının içerigi Mehmet Emin Bozarslan’ın derlediği varyanta çok yakındır. Naci Kutlay’ın şarkının diğer üç varyantından haberdar olmadığı anlaşılıyor: “Ne yazık ki bu şarkıyı yayımlanmış olarak hiç bir yerde görmedim, aklımda kalanlar bu kadar. Ben bu şarkıyı 40 yıl önce Serhad’ın köylerinde (Muş ve Ağrı) dinlemiştim”. Naci Kutlay’in sunduğu şarkının sözleri şöyle:

Gülizar

Waye waye waye waye

Kar yağıyor rüzgar ile

Waye waye waye waye

Ben Gulêyim, Gulêyim deli Gulêyim

Elbisemin eteğini ve paçalarımı birlikte kıvıryorum

İstanbul’un yolunu tutup gideceğim

Elimi atıp Sultan Abdülhamid’in tahtını sallayacağım

Eger halimi sorarsa sorar

Eğer sormaz ise;

Ben oniki Hiristiyan duvelini

Kendi dinimden haberdar edeceğim

Waye waye waye waye

Gulê Harput’da değirmenler arasından geliyor

Gülizar’ın parmaklarına bakınca yüzük ve küçük taşlar

Waye waye waye waye

Gülizar diyor Hacı Musa Bey beni öldürme ben günahım

Vallahi dinimin aşığıyım

Sen Kürtsün ben Ermeni

Waye waye waye waye

Hacı Musa Bey etimi kerpetenle koparsan da

Kellemi kessen usturayla

Başımı koymam Müslüman erkeğin yastığına

Kürt yazarı Mehmet Gültekin’in derlediği şarıkıda Gülizar babası ve nişanlısının adı şöyle veriliyor: “Aslımı sorarsan Harput’tan Ermeni Sarkoy’un kızı ve Andrik Paşa’nın nişanlısıyım“. Bu parçada ayrıca altın,dükkan ve telgraf gibi motifler de yer alıyor. Yer ve şahıs isimleri şarkıdan şarkıya farklılıklar gösterir:

Hacı Musa Bey ve Gulo

Waye waye waye waye imdat waye

İmdat waye ben Gulê’yim

Hacı Musa Bey yeter bana vurma, ben günahım

Sapsarı altınım dünya malım olmasa da

Dinimim aşığıyım

Yaşımı sorarsan ondört

Aslımı sorarsan Harput’tan Ermeni muhtar Sarkoy’un kızıyım

Andrik Paşa’nını öz nişanlısıyım

Waye waye waye waye imdat waye günah değil mi bana

Lo lo Hacı Musa Bey, Gulo Harput’tan koyun sağmaktan geliyor

Süt kovasını bıraktı gölgede

Xwêyti’li Hacı Musa Bey’in askerleri çoktu

Ellerini silahların tetiğine attılar

Kalkıp ileriye sürdüler

Gulo’yu esir ettiler

Lo lo Hacı Musa Bey, yemin ederim hak dini sizinkidir

Eger bu dünyada saçımı kessen de

Andrik Paşa’nın hatırına gelmem İslam dinine

Waye waye imdat waye ben günahım.

Başka bir varyant da Evdilhadî Mihemed tarafından derlenmiş ve yukarıdaki şarkılardan daha uzundur. Bu şarkı yukarıdaki varyantlardan farklı olarak ayrıca Gülizar ve Musa Bey’in ağzından söyleniyor. Musa Bey her ne kadar Gülizar’ın güzelliğini övgüler diziyorsa da Gülizar bu şarkıda Hacı Musa Bey’in tüm isteklerine karşı çıkıyor ve şarkının sözlerinden anlaşlıyor ki gönlü amcasının oğluna düşmüş: “Göğüslerim amcam oğlu Miqsi’nindir“. Ermeni Gülizar bu şarkıda da direniyor ve kendini Musa Bey’e şöyle tanıtır: “Haram bir kemiğim“.

Xwêti’li Hacı Musa Bey ve Gulê

Gulê seslendi: Aman bey sen söyle fayda etmez

Müsliman bir erkeğin dediği yanımda beş para etmez

Sana dedim yeminliyim

Hiç bir zaman İsa’nın dinini terk etmem

Müslüman erkeğin nikahını kabul etmem

Yüzümü babamın ve kardeşimin karşısında karartmam.

Yukarıda görüldüğü gibi Kürt dengbêjler seslerini Gülizar için yükseltir, bir bakıma onunla dayanışma haline girerler. Dengbêjler bu şarkılar vasıtasıyla Gülizar’ı bir kraliçe gibi taclandırır: “Hem gülüm, hem nergizim”. Bu romantik yüceltmeler yukarıda da görüldüğü gibi en üst düzeye ulaşır. Şarkılarda ortaya çıkan Kürtlerin bu görüş keskinliği böylece bu Ermeni kızının başına gelenleri kabul etmemiş, feryadını tüm Kürdistan’a yayarak Gülizar’a yönelik bu kadın şiddetini protesto etmişlerdir. Kadın dengbêjlerden Gazin’ın Gülizer üzerine söylediği bir başka varyant daha bulunuyor:

Ben Guloyum ben günahım

Babası Ermeni olan Guloyum

Vallah dinine layık değilim

Babamın omuzundaki haça layıkım.

(Ax ez gulo me ez gune me,

Ez guloka bavfille me

Welleh ez ne layiqê dînê te me

Ez layiqê xaça ser milê bavê xwe me).

Gülizar’ın kendisi de anılarında birçok Kürtten destek gördüğünü söyler ve onlara şükranlarını iletir. Musa Bey’in daha Gülizar’ı kaçırmadan önce halası Perişan’ın evlerine gelerek Musa Bey’in kötülükleri ve gizli planları konusunda kendilerini uyardıklarını söyler. Kaçırıldıktan sonra Musa Bey’in köyüne gelen Gülizar burada da böyle iyi kalpli Kürtlere rastladığını belirtir. Bunlardan birisi de yaşlı bir Kürttür. Gülizar günlerden birgün kapatıldığı evin penceresinden dışarıya baktığında yaşlı bir Kürdün oradan geçtiğini görür. Gizlice ona seslenir. Köylerine gidip ailesine kendisinin yaşadığını ve burada olduğunu iletmesini rica eder.

Dört ay geçtikten sonra bu Kürdün görevini başarıyla yerine getirdiğini öğrenir. Aile fertlerinin kendisine müjde olarak da bir manda verdiklerini aktarır. Musa Bey’in aşiretine düşman olan Belek aşiretinin ileri gelenleri Musa Bey’e haber göndererek bu Ermeni kızına dokunmamasını ister. Musa Bey bu aşiretten çok korkmaktadır. Bu ültimatom sonrasında Kürt şeyhlerinin de araya girmesiyle Gülizar’ı zalim birisi olan Musa Bey’in elinden alıp genç kardeşi Cezo’ya verirler. Gülizar bu anılarında kendisine bakan Kürt ailesinden çok memnun kaldığını belirtir:

Bununla birlikte, bana hizmet eden, aynı zamanda gözetimimden de sorumlu olan Muhtar Sefer ve iyi yürekli karısı Mete’yi rahmetle anıyorum. Beni canavar ruhlu Mher’in köyü muamelesinden korurlardı. Ramazan gelip de bana zorla oruç tutturduklarında, sık sık bayılırdım. Sefer ve Mete bana acıyıp gizlice yiyecek getrirlerdi”.

Burada kötü bir kadın tipi olarak gösterilen Mher, Musa Bey’in kız kardeşidir. Gülizar’a yardım edenler arasında Musa Bey’in genç karısı Leyla da vardır. Gülizar iyi ve kötü Kürtleri ayırt etmesini bilen birisidir. İyi Kürtlerin yukarıda Kürt dengbêjlerinin Gülizar’ın kendisiyle kurdukları poetik dayanışma gibi burada da vicdanlarına ve insanlıklarına sığındıkları görülür. Gülizar’ın Kürtlerle oluşturduğu bu dostluk ve ittifak arayışlarının aynısını Kürt dengbêjlerinin günümüze kadar gelen yukarıdaki şarkı sözlerinde de buluruz…

***

1 Rohat Alakom, Xoybûn Örgütü ve Ağrı Ayaklanması, 2011, Avesta Yayınları, s.57.

2 Musa Şaşmaz, Kürt Musa Bey Olayı, 2004, Kitapevi Yayınları. Melda Hamdioğlu, Musa Bey Olayı, basılmamış master tezi, Marmara Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü, 1996. Fatih Ünal, Ermeni Olaylarında Bir Safha: Kürt Musa Bey Olayı, Kafkas Araştırmaları, 2/1996, s.51-64.

3 Mehmet Emin Bozarslan, Gûlê û Hecî Mûsa Beg, Arménouhie Kévonian, Gülizar’ın Kara Düğünü, Aras Yayıncılık, 2015, s.131-132.

4 Nacî Kutlay, Hecî Musa Beg û Gulîzera Ermenî, Wan, nr 4/1992.

5 Mehmet Gültekin’e göre bu şarkı ünlü Kürt dengbêji Reso tarafından söylenmiştir.

6 Evdilhadî Mihemed, Hecî Musa Begê Xwêtî û Gulê, Roja Nû, nr 18/1943.

7 Mehmet Emin Bozarslan, Gûlê û Hecî Mûsa Beg, Arménouhie Kévonian, Gülizar’ın Kara Düğünü, Aras Yayıncılık, 2015, s.131-132.

8 Şarkının bazı varyantlarında Sultan Abdülmecid, bazılarında Abdülhamid’ten söz ediliyor. Musa Bey Olayı 1889 yılında duyulduğunda bilindiği gibi Sultan Abdülhamid ülkeyi yönetiyordu. Ama biz şarkılarda geçen sultan adlarını derlendiği biçimiyle işaretledik.

9 Nacî Kutlay, Hecî Musa Beg û Gulîzera Ermenî, Wan, nr 4/1992

10 Mehmet Gültekin’in arşivinden.

11 Evdilhadî Mihemed, Hecî Musa Begê Xwêtî û Gulê, Roja Nû, nr 18/1943.

12 Xwêtî: Bitlis sınırları içinde yer alan tarihi bir yer adı.

13 Arménouhie Kévonian, s.162.

14 https://www.youtube.com/watch?v=ggiFD-2Oh58 (14/4 2019)

15 Arménouhie Kévonian, Gülizar’ın Kara Düğünü, Aras Yayıncılık, 2015, s.17.

16 Arménouhie Kévonian, s.32.

17 Arménouhie Kévonian, s.36.