Kerkük tarihine kısaca bir bakalım; Arkeolojik kazılar sonucunda Kerkük’te 28 bin yıl önce Neandertallerin yaşadığı kanıtlanmıştır. Şehir bir çok medeniyet tarafından ele geçirilmiş ve yönetilmiştir.

Eski Asur başkenti Arrapha bölgesinde yer alan Kerkük, 5000 yıllık harabeleri üzerinde, Khasa nehri yanında yer alır. Arrapha, MÖ 10 ve 11. yüzyıllarda Asurlular döneminde çok büyük bir öneme kavuşmuştur.

Stratejik ve coğrafik önemi nedeniyle şehir, üç imparatorluk için adeta bir savaş meydanıydı; Asur imparatorluğu, Babil ve Med imparatorlukları, ki hepsi şehri belirli zamanlarda yönetmiştirler.

M.Ö 2150 Gutians (Gutiler) Kerkük şehrini ele geçirdiler. Batılı kaynaklarda Gutiler için ‘’Zağros Dağının Sakinleri’’ denilir. Gutiler uzun süre Kerkük ve civarında hakimiyet sağladılar. Gutilerin hakimiyetini, Sümer İmparatorluğu ele geçirerek şehre hakim olmuştur.

Akad alfabesi ile yazılmış bir Guti Tableti (M.Ö.2130)
 

Sümer İmparatorluğuna karşı birleşen Hurri ve Mittaniler, büyük bir imparatorluk kurarak Arrapkha ( Kerkük’ü ) Sümer İmparatorluğundan büyük bir savaş sonucu almışlardır.

Zagros Dağlarında yaşayan antik halk. Gutiler hakkında Sümerler, Babiller ve uzun yıllar sonra Asurlular birbirleriyle çelişmeden, Zagros dağlarının Orta ve Kuzey bölgelerinde Guti ya da Qurti adında halkın yaşadığını ve ülkelerine de Gu-ti-um dendiğini yazmışlardır.

Tarihçi Mehrad izady “Kürtler Bir El Kitabı” kitabında Gutiler’in modern Girdi aşireti olduklarını ve son kral Tirigan isminin yine Kürt aşireti olan Tirikan’lardan geldiğini aktarmaktadır.

Gutiler özellikle savaşçı bir halk olarak bilinirler. Savaş stratejisi olarak ‘vur-kaç’ tekniğini uygularlardı.

Tarih Kronolojisi’ne göre Gutiler 1500 yıl Mezopotamya’ya etki etti.Asur kralı Shalmaneser, Mitanniler’e sefer düzenlemiş ve Mitanniler’i yıkmıştır ve Mitanniler’e karşı zaferini Gutiler’e karşı zafer olarak kabul etmiş ve demiştir ki; “Ararat sınırından Tur Âbidin’e kadar bu ülke içinde su gibi Guti kanı aktı”.

Mezopotamya’da bir çok medeniyetin yaşadığı ve hüküm sürdüğü bilinmektedir. Günümüzde Kerkük tartışmaları ‘’Siyasi’’ bir boyut kazanmışken, Kerkük tarihinde ‘’Kürtlerin olmadığını’’ iddia etmek trajikomik bir durumdur.

Osmanlı döneminde tarihçiler Kerkük için neler söylemiştir?

Ünlü seyyah Evliya Çelebi 1650’lerde yazdığı Seyahatname’sinde, Kürdistan’dan söz ederken Kerkük’ü de Kürdistan vilayetleri içinde sayar:

“Kürdistan; Erzurum, Van, Diyarbekir, Cizire, Ciziri ibn Ömer, İmadiye, Musul, Şarezor (Kerkük) ve Ardelan vilayetlerinden oluşur.“

KERKÜK KİMİN ŞEHRİ?

Kerkük’ün Kürdistan’da olduğunu ve 4/3’ünün Kürd olduğunu, ilk Türkçe Ansiklopedi Kamus-i A’lam’ın yazarı Şemseddin Sami..

Şemseddin Sami’nin 1889-1898 yılları arasında hazırladığı ilk Türkçe ansiklopedi olan Kamusül-Alem’de Kerkük nüfusu şöyle tespit edilmiş:
“Halkının dörtte üçü Kürd, geriye kalanları da Türkmen, Arap vs. 760 Yahudi ve 460 Keldani de vardır.”

1889’da Şemseddin Samî Kürdistan’ı tarif etmiş..

Şemseddin Sami, 1 Haziran 1850′de Arnavutlukta doğmuş 5 Haziran 1904′te İstanbul’da vefat etmiştir. Osmanlı yazar, ansiklopedist ve sözlükçüsüdür. Kamus’ül A’lâm adlı 6 ciltlik ansiklopedisinin yazımına 1889′da başlamış; Kamus-u Türkî adlı Lügat’ını ise 1901 yılında yazmıştır.

Kitap: KAMÛS-U TÜRKÎ
Yazar: Şemseddin Samî
Shf. 1156 – 1157

KURD: Irak-ı Arab ile Irak-ı Acem arasında ve Cezîre’nin şark-ı şimalinde, yani hudud-u İranîyenin iki cihetinde sakin, ma’ruf bir kavim efradından olan adam.

KURDİSTAN: Memalik-i Osmanîye’de hudud-u İranîyenin iki cihetinden ve Cezîre’nin şark-ı şimal taraflarından ibaret yer.

Yakın tarihimide Kerkük’ün demografik durumu;   BAAS rejimi döneminde Saddam tarafından Kerkük ve Musul’un demografik yapısı savaşlarla değiştirildi. Kürdler, Kerkük’ten göç ettirilerek yerlerine Araplar yerleştirildi. Kürt nüfusunun eritildiği Kerkük’te daha sonra ”Türkmen” ve ”Arap şehri” algısı yaratıldı. Bugün, Kerkük’e bağlı Havice ( İŞİD kontrolünde) bulunuyor. Havice, Saddam döneminde kuruldu ve araplar yerleştirilerek Kerkük’ün nüfusuna müdahale edildi. 1950’li yıllarda Kerkük’te bulunan Kürt nüfusu %65-70 civarındayken günümüzde nüfus oranı %50-51 seviyesindedir.

Çemçemal, Xurmatû ve Germiyan ilçeleri o dönemde Kerkük vilayetine bağlıydı.Sözkonusu arşivde, Erbil’in o dönem genel nüfusunun 240 bin ve bunun 218 binin Kürd olduğu belgeleniyor.Belgelerde, Süleymaniye vilayetinde 222 bin kişinin yaşadığı ve yaşayanların %100 Kürd olduğu belirtiliyor.İngiltere arşiv belgelerine göre, ‘Kürdistan Bölgesi İdaresi Dışında Kalan Kürd Bölgeleri’ Xaneqîn, Mendelî, Seîdiye, Celavle ve Beledruz vilayetlerinde o dönem 56 bin kişi yaşıyor ve bunların 45 bini Kürd.

Tarihte Dr. Rauwolff’un , J. S. Buckingham, J.B. Fraser, İngiliz Subayı Major Fredrick Millengen gibi seyyahlar Kerkük ziyaretlerinde Kerkük’ün bir Türkmen veya Arap şehri olduğundan söz etmemişlerdir. Kerkük’e ziyaret gerçekleştiren bütün seyyahlar Kerkük’ün bir Kürt şehri olduğunu ve nüfus olarak Kürtlerin yoğunlukta yaşadıklarını belirtmişlerdir.

27 Haziran 1918 London Illustrated gazetesi Kerkük‘ün önemli bir Kürd ve Kürdistan şehri olduğunu yazıyor… Kerkük tarih boyunca Kürtlerin yoğunlukla yaşadığı bir şehirdir.

1946 – 1952 yılları arasında Kerkük nüfusunun büyük çoğunluğu Kürtlerden oluşmaktadır. 1968’de Irak’ta “Birlik, Özgürlük, Sosyalizm” sloganıyla kuruluşunu ilan eden Baas Partisi, Kerkük nüfusunu sistematik bir şekilde dönem dönem Arapları yerleştirerek değiştirmiştir.

“Bu tarihlerde Musul ve Kerkük’te Türkmen yok.”

1049, Hezbaniye ve Humeydiye Kürtleri Musul emiri Karvaş arasında anlaşmazlık çıkmıştır. Humeydiye Kürtlerinin Musul civarında kaleleri vardı. Erbil kalesi ve oraya bağlı kasaba ve köyler de Hezbaniye Kürtlerine aitti.

“Humeydiler, Erbil’i kardeşi Ebu’l Hasan’dan alması için ona yardım ettiler, o da burayı zapt etti ve kalenin hâkimini esir aldı.” İbnü’l Esir, el- Kâmil fi’t-Tarih, c. 9, s. 417

1800 yılında İsveçli Bilim İnsanı Daniel Djurberg tarafından çizilmiş Kürdistan haritası. Bitlis’den Kerkük’e çizilmiş hat.. Diyarbakır, Mardin ve Cizre Bölgesi “El Cezire” olarak adlandırılmış…

Hazırlayan Bitlisname.com Kaynak gösterilmeden yayımlanamaz…