KİTABIN İÇERİĞİ

Bu kitabın önemi geçmişin saklı ve esrarengiz derinliklerinde dolaşarak tarihe ve geleceğe özelliklede Kürt halkına faydalı olmaktır. Objektif kaynaklardan elde edilen bilgileri; Kürtler ve kürtler hakkındaki dil, kültür ve tarihi bilgiler ışığında yazmaya ve araştırmaya çalıştım. Kürt halkının acıları ve övünçleri tarihinde gizlidir. Kürtlerin insanlığın uygarlaşma serüveninde; ilk mağara ve açık hava yerleşme alanlarından ilk köylere, oradan da karmaşık kentli yaşam biçimine ulaşmada önemli adımların atıldığı bölge olan Mezopotamyada, önemli rol oynaması beni böyle bir kitap yazmaya yöneltti. İlginçtir ki okuduğum ve araştırdığım her kaynakta, genellikle Mezopotamyada yaşayan halkların adları yerine Mezopotamyalılar kelimesi kullanılıyor. Bu bölgede yaşayan bir çok kadim halk var.

Mezopotamya coğrafyasında yaşayan Kürtler, aynı coğrafyayı bölüştükleri diğer kadim halklar gibi, Ermeniler, Aramiler, Asuriler, Süryaniler, Kaldaniler, Nasturiler, İbraniler, Şemsilerile birlikte bugünkü yerleşik medeniyetin temelini atmışlardır. Beni düşündüren, Mezopotamya coğrafyasında yaşayan bu insanlara neden Mezopotamyalılar deniyor? Oysa diğer uygarlıkları okuduğum zaman o uygarlıkta yaşamış olan halkların isimleri zikredilmekte. Mezopotamya’da yaşayan Kürt atalarımın tarihi günümüzden yaklaşık 10 bin yıl öncesine kadar gider. Bu yakın geçmişi anlama çok basit ve kolay. Kürtlerin doğaya karşı verdikleri yaşam savaşını, günlük alışkanlıklarını, sosyal ilişkilerini ve inançlarını öğrenmeye çalışırken, onlardan kalan izleri göz önünde tutarak hareket ettim.

Günümüzde birçok toplum ve devlete araştırma konusu olan Kürtler kadar hiçbir topluluk araştırmaya konu olmamıştır. Araştıranlar ise gerçekten kim bu Kürtler?

Kürtler ne ister? Kürtlerin dili, dini, kültürleri, yaşam biçimleri…? Bu soruların sebebi nedir biliyor musunuz? Kürtler üzerinde tahakküm kurmak ya da iktidarlarını, devletlerinin geleceğini sağlamak için araştırmalara tabii tutulmuş. Bence en önemlisi Kürtler kimin umrunda ki! Yaşadıkları bölgeye gösterilen böylesi yoğun ilginin nedenleri; büyük coğrafi yapı , jeopolitik önem ve enerji kaynaklarına sahip olduğu bir bölge olması. Bu unsurlar, Kürtlerin yaşadığı bu kadar acı ve zulmün neden yaşandığının sebebi olsa gerek. Hepimiz biliyoruz ki Kürtler hakkında yüzlerce, binlerce araştırma yapılmış, kitaplar yazılmıştır. Burada altını çizmek isterim ki; sosyal ,siyasi ve coğrafi bir gerçekliği bilebilmek ve bu konu hakkında bişeyler yazabilmek için, o konunun bütün taraflarını ve bütün sorunlarını iyice kavramamız, incelememiz gerekir. Ben yıllardır yaptığım bir çalışmadan sonra yazdığım bu kitaba ”Tarihin Başladığı Uygarlık Kürdistan ve Kürtler”dedim.

Kürtlerin yaşadıkları coğrafyayı, yerleşim yerlerini, tapınakları, mezarlıkları, yarı göçebe yaşam alanlarını, kültürlerini, sözlü ve yazılı edebiyatlarını dahası ilkleri tarih serüveninin yardımı ile buldum. İnanın öyle enteresan şeylerle karşılaştım ki burada Kürtlerin dünya insanına ve medeniyetlerine kazandırdığı her şeyi bu kitapta yazmaya çalıştım. Size ilginç olan birkaç şeyi burada paylaşayım ki bu kitabın hem felsefi perspektif olarak farklılığını hem de bir Kürt olarak farklılığınızı hissedin.

Bilgisayarlarda kullanılan hemen hemen bütün emoji dediğimiz durum belirten şekilleri ilk defa Kürtler kullanmıştır. Sümerler aynı zamanda resim yazısı yani piktografik yazı da geliştirmişlerdir.

Bugünkü bankacılık benzeri finans sistemini Sümerler, Elam Kürtlerinin ticarette ve ekonomide sağlanan gelişmeleri nasıl sayı sistemlerinin ve hesaplama yöntemlerinin gelişmesini sağlayıp bunların kayıt altına alınmasını getirdiyse, aynı gelişme uygarlık tarihinde büyük bir devrim olan yazıyla bankacılık faaliyetlerinin icadına da yol açmıştı. Günümüz gizli servisleri olan CIA, KGB, MİT haber alma tekniğini MAR Kürtleri bulmuştur. Kral Çimrilim o döneme göre, çok iyi bir haberleşme mekanizması kurmuştu. Bu haberleşme mekanizması ile komşu devletlerin politik ve ekonomik durumlarından zamanında haber alabiliyordu.

Amerika devletinin uyguladığı eyalet sistemini tarihte ilk defa Kürtler kullanmıştır. Elam Kürtlerinin kurduğu bu uygarlık iç işlerinde serbest, dış ilişkilerde Elam devletine bağlı olan çeşitli boy, beylik, gruplardan oluşan üniter bir devlet yapısına sahipti. Yani Elam Kürtleri ile yaşayan bu beylikler birbirinden bağımsız ve ilkel demokrasi temelinde kendi iç işlerini yönetiyorlardı. Bu ayrı ayrı emirlik ve beylikler, iç bağımsızlıklarını korumakla birlikte dış saldırılar karşısında ve iktisadi konularda birleşiyorlardı.

Yerelden yönetim sistemi, ilk defa kürtlerin dış ilişkilere önem vermelerinden dolayı diplomasi alanında gelişkindir. Dünya üzerinde yer alan petrol metasını ilk olarak Kürt Kassit kavmi keşfetmiştir. Altını çize çize belirtiyorum ki bugün İskandinav ülkeleri dahil Avrupa devletlerinde uygulanan yerel yönetimin temelleri Kassi Kürtleri tarafından atılmıştır. Burada yine ifade etmek istediğim kasaba diyebileceğimiz ya da yerel bölgelerde; genellikle bölge yönetim başkan ve yardımcılarının, asayiş ve düzenden sorumlu polis görevlileri ve mahkeme görevini yürüten kişilerin bulunmasıyla görülmektedirki, devlet sisteminde sorumlulukların belirlenmesi ve görev dağılımı esas alınarak oluşturulan bu sistemin sahibi biz Kürtlerin ataları tarafından uygulanmıştır.

Med Kürt erkekleri günümüz erkeklerinden daha çok estetik bir anlayışa sahiplermiş. Med erkekleri metroseksüel erkek tanımına uyan; kişisel bakım, güzel kokmak, güzel giyinmek gibi kavramları hayatının vazgeçilmez alışkanlıkları olan ender bir kürt topluluğudur. Yüzük ve küpe gibi aksesuarlar, Med erkekleri için tercih edilebilir parçalar arasında yer alıyor. Med erkekleri ve kadınları, vücutlarındaki istenmeyen tüylerden kurtulmak için ponza taşlarını kullanırlardı. Bu kitapta Kürtlerle ilgili dünya medeniyetine kazandırdıkları yüzlerce ilk diyebileceğimiz ilkler vardır. Kürtler hayatta kalma mücadelesinde doğadan sonuna kadar faydalanma yoluna giden, önce doğaya ayak uyduran daha sonra ise doğayı değiştirmeye çalışan bir halktır. Kürtler doğayı iyi okuyup, analiz etmiş ve doğanın kendisine sunduğu araçları olduğu gibi kullanmış ender halklardandır. Böylelikle Kürtler tarihi çağların içinde başrol oynamış olup, çağların değişimine kullandıkları ve ürettikleriyle yön vermiştir.

Mezopotamya coğrafyasındaki çok gelişmiş ve karmaşık olan kadim halk Kürtler, benim için özel oldukları için kendi araştıma ve düşüncelerimi kaleme aldığım bu kitaba” Tarihin Başladığı Uygarlık Kürdistan ve Kürtler” adını verdim.

Bu kitapta özellikle Kürtlerin yaşadığı coğrafyada, kadim topraklar üzerindeki insanlığa yaşattığı olumlu kültürel yansımalarını ve tarihsel süreç içerisindeki pozitif rollerinden bahsedeceğim. Kürtlerin bir uygarlığın doğuşundan bir medeniyetin oluşmasındaki katkılarını dile getireceğim. Özellikle ilk çağ Kürtlerinden, İsa’dan önceki milattan önce aktif üreten Kürtlerden bahsedeğim. Kitapta duygu ve düşünceye, üreten kişilerin yaşadıkları döneme bakmadan kısaca değindiklerim oldu. Kürtler yaşadığı günümüz coğrafyasında beş farklı ülkenin toprakları arasında yaşarlar. Türkiye, Suriye, İran, Irak ve Ermenistan. Bu beş ülkenin içine dağılmış, serpilmiş ve sıkıştırılmışlardır. Ben bu beş parçaya bölünmüş Kürtlerin ataları olan Kürtlere bu kitapta yer verdim.

Son olarak şunu ifade etmek isterim ki, Mezopotamya insanlığın uygarlaşma serüveninde ilk mağara ve açık hava yerleşme alanlarından ilk köylere, oradan da karmaşık kentli yaşam biçimine ulaşmada önemli adımların atıldığı bölgedir. Günümüzden yaklaşık binlerce yıl öncesine kadar giden Kürtlerin bu uzak geç mişini anlamaya, doğaya karşı verdikleri yaşam savaşını, günlük alışkanlıklarını, kültürlerini, sanat, edebiyat,aile, sosyal ilişki ve inançlarını öğrenmeye çalışırken onlardan kalan izleri göz önünde

bulundurdum.

Meğer Kürtler ne büyük bir medeniyetin, insanlığın var oluşuna aracı olmuşlar. Tarihin sayfalarını karıştırırken böylesi güzel, mükemmel ve etkileyici bir tarihle karşılaşacağımı hiç beklemiyordum. Bu araştırmada geldiğim köklere dair, kendimi o dönemde yaşıyormuş gibi bir düşünce ve duygu yoğunluğu içerisinde buluverdim. İnanıyorumki sizler de bu kitabı okurken Kürtlerin uygarlaşma serüvenini yüreklerinizde hissedeceksiniz.

Erdal Çolak,

Gazeteci, yazar ve akademisyen olan Erdal Çolak, 1975 yılında Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Kuşca kasabasında doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Konya’da tamamladı. 1996 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesinde başladığı lisans eğitimini Danimarka Kraliyet Okulu Kütüphanecilik bölümünde tamamladı.

Yüksek lisans (IVA) 2003-2006 Copenhagen (The Royal School of Li- brary and Information Science) Kütüphane ve Bilgi Bilimi lisans derecesi, tezinin konusu ise “Kültürler Arası İletişim ve Kütüphanelerin Danimarka Toplumunda Yaşayan Etnik Azınlıklar Üzerindeki Rolü”dür.

Doktora (IVA) 2008-2010 Copenhagen (The Royal School of Library and Information Science) Kütüphane ve Bilgi Bilimi Yüksek Lisans derecesi olup, doktora çalışmaları:

• Bilgi Yönetimi

• Bilgi Eleştirisi

• Kültürel Teori, bilgi ve deneyim, toplumun kültürel kurumları

• Bilgi Davranış ve Kuruluşlarda Sistem Tasarımı

• Bilgi ve Medya Tarihi

Danimarka The Union Press Assciation IPC Yönetim Kurulu Üyesi olan yazar, uluslararası basın-yayın kartı sahibidir. Kişisel gelişim alanında eğitimler alan yazar, yaşam koçluğu ve NLP (Zihinsel ve Dilsel Programlama) konusunda da sertifika sahibidir. Danimarka Entegrasyon Bakanlığının hazırladığı gençlerin dil, eğitim, iş ve günlük yaşamda Danimarka toplumunda göçmenlikten kaynaklanan sorunlara çözüm amaçlı projelerde etkin rol alan yazar, çalışmalarda araştırmacı olarak görev yapmasının yanı sıra politik olarak da etkin bir biçimde çalışmaktadır. Danimarka vatandaşı olan yazar halen Kopenhag’da yaşamaktadır.

Yazarın diğer kitapları:

– “Sonsuzluk ile Hiçlik Arasındaki İnsan” isimli kitabı, Mennesket Mel- lem Evigheden Og Intetheden” ismiyle Dancaya çevrilmiştir.

-“Yalnızlık Aşktır; Yalnızlık, Yokluğun, Hiçliğin Şiirleri” isimli kitabı, “Loneliness Is Love” ismiyle ingilizceye çevrilmiştir.

– Ben Sana Değil Kendime Geç Kalmışım (şiir)

– Yüreğim Sensizliğim, Yüreğimde Tutamadığım Sessiz Çığlık (şiir) – Aşk Varoluş ve Sen adlı felsefi , psikolojik roman

– Ağlarım Bir Kendime Birde Kırılgan Sesine (şiir)

“Aklın Duygu İklimindeki Yalnızlığı “fikir duygu düşünce kitabı 2023

“Kærlighed Eksistens og Dig “ danca roman